22 Eylül 2012 Cumartesi

Platon'un Timaios adlı eserinde

                    PLATON’UN  “TİMAİOS”  ADLI  ESERİNDE  DOĞA, KOSMOS VE  İNSAN  ÜZERİNE

Tabiat bilgisi Platon için dialektik gibi kesin bir bilgi değildir. Gerçi idealar, bunların içinde özellikle “iyi ideası” , duyulur dünyanın “nedeni”dir; ama duyularla kavranılan dünya yine de meydana geliş (genesis) ve yok oluşun alanıdır. Bunun için de hiçbir zaman diyalektik bilginin, öncesiz-sonrasız olan ve hep kendilerine eşit kalan idealara yönelmiş bu gerçek bilginin konusu olamaz. İşte tabiat problemini bu anlayışla ele alan Platon, “Timaios”un daha başlarında açık olarak: “Meydana gelen ve yok olan nesneler için gerçek bilgi”episteme” olamaz, bunlar ancak inanç, bir kanı, inanılabilecek bir görüş olabilir”—diyor. Dolayısıyla, ancak olasılık karakteri taşıyan tabiat bilimi, gerçek varlığı kesin olarak kavrayan idea öğretisinden, bilgi değeri bakımından çok aşağıdır. Tabiat oluş halinde bir dünya olduğu için  öncesiz değildir, meydana gelmiştir. Ona Demiourgos şekil kazandırmıştı.                                        Demiourgos, bir ereğe göre oluşturan, etkiyen bir kuvvettir. O, iyidir, iyiliğinden dünyayı yaratmıştır.     İdealara, bu salt şekillere bakarak, bunları örnek alarak dünyayı oluşturmuştur. Onun için dünya en yetkin, en iyi, en güzel dünyadır. TANRISAL AKLIN ( NOUS ), “iyinin kendisinin” ürünü olarak biricik bir dünyadır. Bu anlayışta Demiourgos, “iyi ideası” ile aynı şey olmaktadır. Platon’un daha Politea(Devlet) dialoğunda, bütün gerçek varlıkların en üstüne yükseltilmiş olduğu “iyi ideası”= TANRI, NOUS, hem ideaların hem de duyulur dünyanın yaratıcısıdır. Platon’a göre İDEALAR, NESNELERİN İLK ÖRNEKLERİDİR.  TANRI, BU İLK ÖRNEKLERE BAKARAK YERYÜZÜNDEKİ NESNELERİ YARATMIŞTIR. İDEALAR, İLK ÖRNEKLERDİR.  Kabala’nın kadim felsefesini düşününce; Tanrı, “Adam Kadmon”u şekillendirdikten sonra  dünyevi adamı yarattı—diyor . Platon’un “insan ideası”...

Kadim Yahudi felsefesine göre; insan, fiziksel ve ruhsal özellikleri lle tüm yaradılışın bir minyatürüdür.Yani, mikrokosmos...  Zohara göre “Adam Kadmon”, boşlukta (topos=mekan) açığa çıkan ilk yüzdür. Tanrı’nın suretinde yaratılan Tanrısal insandır. O, ilk ve oijinal adam ideasındadır.     Ona dünyevi şehinah denmektedir. Adam Kadmon, Tanrı’nın hayal gücünden doğar.     Platon, idealar, ilk örneklerdir diyor ya; yeryüzündeki  oluş içinde bulunan nesneler, duyusal varlıklar da bunların yansıları, kopyaları, resimleridir. (eikones=ikona)                                                                                                 Platon, Timaios’un sonunda, tek bir dünyanın olduğunu bunun da yetkin bir dünya olduğunu ayrıca belirtiyor. İyi ideası(Demiourgos), kendisini şekillendirdiği için dünya eksiksizdir, yetkindir. Platon’a göre, düzenleyici  Tanrı (Demiourgos), ancak tek bir mükemmel dünya yaratmıştır. Duyulur dünyanın “nedeni” idealardır ama bu dünya, idealara tamamiyle uygun değildir. Olabildiğince uygundur.                 Bu da duyu dünyasının başka bir ilkeye dayanması yüzündendir. Bu ilke de mekan (topos) dır. Tanrı, duyu dünyasını  mekan içinde oluşturmuştur. (Uzam)                                                                                           Mekan, ne düşünce ne de duyularla bilinebilir, ne bir kavram ne de bir algıdır. Ne bir idea, ne de bir duyu nesnesidir. Mekan (uzam) olmasaydı gerçek varlık (ontos on) görünemezdi; çünkü idealar duyu nesneleri olarak kopya edilemezdi. “Mekan, dünya sürecinin içinde geçtiği, bütün cisimsel formlara bürünen, her nesneye yatak olan şeydir.”  Kabala felsefesindeki  anlatımla büyük benzerlik ve paralllikler var, ancak genesis –oluşumun anlatılması çok ayrıntılı ve insana  gayri ihtiyari Cern’deki Tanrı parçacığı olayını anımsatıyor. Bütün bunları okurken ve düşünürken,  felsefeseverlerin  Anaxagoras’ın düşüncelerini okurkenki  “—Aaa bak Platon’dan bile evvel  bunları söyleyen varmış !” derken ne kadar yanıldıklarını ve yüzyıllar önce Yahudi öğretilerine kadar gitmeleri gerektiğini  görebiliyorum...                                                                                                                                                              Platon’un Timaios  adlı eserine dönerek;  evren (kosmos) mükemmel olunca, aklı ve ruhu da olacaktır. Demiourgos, Kosmos’u yaratırken ilk olarak ruhunu oluşturmuştur. Bu ruh hem evreni hareket ettiren ilkedir, hem de onun hakimidir. Hem onun içindedir, hem de onu çevreler. Bütün sayılar ve ölçü oranları onun içindedir. EVRENİN MATEMATİK BİÇİMİNİN KENDİSİDİR.

Füsun  Kankat

 

 

 



__________ ESET NOD32 Antivirus tarafından sağlanan bilgiler, virüs imza veritabanı sürümü: 7506 (20120922) __________

İleti ESET NOD32 Antivirus tarafından denetlendi.

http://www.nod32.com.tr