7 Ocak 2015 Çarşamba

Adem'in Cennetten Kovulması ve Ortadoğu Mitleri

ADEM'İN  CENNETTEN  KOVULMASI  VE  ORTADOĞU  MİTLERİ

Ortadoğu mitleri diye söze başladığımızda, en önemli başlangıç kaynağımız elbette Sumer yazılı belgeleri olacaktır. Bu belgelere dayanarak Sumer inanış ve mitlerinin tek tanrılı dinleri temelden etkilediklerini anlıyoruz. Yaradılış gibi, Adem ve Havva'nın cennetten kovulması ve Nuh Tufanı gibi esas konularda Sumer kültürünün büyük ölçüde temel oluşturduğunu ve dinler üzerinde düşünürken daima daha kadim inançların bir sonraki inanç sistemleri içinde yer aldığını görüyoruz.

Sumer'de, Dilmun adında,saf temiz, parlak Tanrıların yaşadığı bir ülke var. Hastalık ve ölüm bilinmeyen yaşam ülkesi. Fakat orada su yok.  Su Tanrısı, Güneş Tanrısına yerden su çıkararak orasını tatlı su ile doldurmasını söylüyor. Güneş Tanrısı söyleneni yapıyor.  Böylece Dilmun meyve bahçeleri, tarlaları ve çayırları ile Tanrıların bahçesi haline geliyor. Bu cennet bahçesinde Yer Tanrıçası 8 bitki yetiştiriyor. Bu ağaçlar meyvelenince Bilgelik Tanrısı Enki her birinden tadıyor. Buna Yer Tanrıçası çok kızıyor, Tanrıyı ölümle lanetleyerek ortadan yok oluyor. Bilgelik Tanrısı çok hastalanıyor.                 Diğer Tanrılar büyük güçlüklerle Yer Tanrıçasını bularak Bilgelik Tanrısını iyi etmesi için yalvarıyorlar.   Tanrıça, Tanrının 8 bitkiye karşı hasta olan 8 organı için birer Tanrı yaratıyor. İlginç olan, yaratılan Tanrılardan beşi Tanrıça; bu doktorlukta ilk uzmanlaşmayı  da göstermesi bakımından önemlidir.   Hasta olan organlardan biri kaburga. Onu iyi eden Tanrıçanın adı, "kaburganın hanımı" anlamına gelen Ninti'dir.  Bu kelimede Nin hanım, ti kaburgadır.  Ti'nin bir anlamı da hayattır. Yani "hayatın hanımı" olur.

Bu hikaye Tevrat'ta da var: -"Ve henüz yerde bir kır fidanı yoktu ve bir kır otu henüz bitmemişti; çünkü Rab Allah yerin üzerine yağmur yağdırmamıştı ve toprağı işlemek için adamı yoktu ve yerden buğu yükseldi ve bütün toprağı suladı. Ve Rab Allah yerin toprağından Adam yaptı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve adam yaşayan can oldu.  Ve Rab Allah şarka doğru Aden'de bir bahçe dikti ve Adam'ı oraya koydu ve Rab Allah, görünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı ve bahçenin ortasına da hayat ağacını, iyiliği ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi ve bahçeyi sulamak için Aden'den bir ırmak çıktı ve oradan bölünerek dört kol oldu.( Bunlardan ikisi Dicle ve Fırat ) Ve Rab Allah baksın ve onu korusun diye Adam'ı oraya koydu ve Rab Allah Adam'a , "bahçenin her ağacından ye, fakat iyilik, kötülük bilme ağacından yemeyeceksin, yersen ölürsün" dedi.                                                                        Ve Rab Adam'ı yalnız bırakmamak için bütün hayvanları topraktan yaptı ve onlara ad koymak için Adam'ı getirdi. Fakat Adam yalnız idi. Rab, Adam'a derin bir uyku verdi, onun kaburga kemiklerinden birini aldı, ondan bir kadın yaptı ve onu Adam'a getirdi ve Adam dedi: Şimdi bu benim kemiklerimden kemik ve etimden ettir, buna  n i s a  denilecek.

Bundan sonra yılanın kadını kandırarak yasak meyveyi yedirdiği  ve bahçede olan Allah ile konuşmaları geliyor. Allah yılanı lanetliyor. Allah, Adem ve karısına giymeleri için kaftan yapıyor.  Kadını ağrılı çok çocuk yapması ve Adem'i de toprakla uğraşması  ile cezalandırarak onları Aden bahçesinden kovuyor. Buraya kadar nedense karısının adı verilmemiş. Ancak sonra dördüncü babın başında karısının adının Havva olduğu ve Habil,  Kain'i doğurduğu yazılı.                                                          Görüldüğü gibi Tevrat'ta (bap 1:27) yaratılışın altıncı ve son gününde Allah insanı erkek ve dişi yaratmış olduğu halde, Adam'ı tekrar yerin toprağından , eşini de onun kaburgasından yaratıyor.     Buna göre bap 2: 4-23'te anlatılanlar, Sumer hikayesinden alınmadır. 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder