12 Mayıs 2014 Pazartesi

Kıta Felsefesi, Ada Felsefesi ve Amerikan Felsefesi Üzerine (Bölüm 4)

PRAGMATİZM

Akademik ve teorik açıklamalardan uzak "İş"i hayatın esası olarak gören bir felsefi görüştür."Amerika'da doğmuş, daha çok orada gelişmiştir. Yeni bir felsefi görüş olup henüz 20.yy'da çıkmıştır.    "Klasik felsefe anlayışı hayattan ve pratikten çok uzak , tamamen teorik ve skolastiktir. Üstelik anlaşılması da çok güçtür. Oysa Pragmatizm, benim isteklerime, gerçek hayatın felsefesi olmak bakımından daha uygundur. Bu bakımdan hakiki felsefe de bu olmalıdır!" anlayışını benimseyen felsefe görüşü Pragmatizm  "hayatın felsefesidir". "Hayat hakikattir; hakikat hayattır" kuralını kabul eder.  Bir başka deyişle Pragmatizm, bir insan felsefesidir. Çünkü her şeyi insana göre değerlendirir.  Onun için bu mesleğe "Humanizm" diyenler de vardır.  Bu mesleğin Amerika'da çıkması tesadüf değildir.  Çünkü orada,  teorik ve akademik tartışmalardan ziyade her şeyde "fayda ve işe yararlık"  parolası hakimdir.

Pragma kelimesi, Yunanca "Pragmatikos"dan gelmektedir. İş, faaliyet, yeterlilik anlamlarına gelir.    "Faydalı, yeterli, verimli, tatmin, pratik, işe yarar" deyimlerinin anlamları bize Pragmatizm'in ruhunu verir.

Pragmatizm'e göre ; "işe yarar bir araç, bir alet olduğu için" her fikir ve her buluş bir değere sahiptir.  Zeka ve fikirler, bizi çevreye uydurmak için birer araçtır. Bir fikrin doğruluğunu ispat, işle orantılıdır. Yani bir fikrin doğru olabilmesi herhangi bir alanda netice vermesiyle orantılıdır. Böylece "doğru olan bir fikir faydalı olandır" düşüncesini kabul eder.

Bu görüşün temsilcileri; kurucusu Amerikalı W. James, J. Dewey, ve İngiltere'de F. C. S. Schiller'dir.          Din açısından Pragmatizm;  felsefi meslekler içinde dini esaslara Empiristlerden çok Rationalistler  kıymet vermişlerdir. Çünkü bir çok rationaliste göre insan aklı Allah'ın bir eseridir. ( Doğuştan akıl) ;  böylece de bu esas Allah fikrinin de doğuştan gelen bir bilgi olduğuna dayanır. Pragmatistlere göre ise:  Dindeki imanın manevi hayatımızı takviye etmesi ve bunun pratikte yer alması, bir Pragmatistin fazlasıyla dikkatini çeker.  Şayet din ferdin hayatında "bir işe yarıyorsa, ona tatminkar bir durum sağlıyorsa" yani onu "hayati sayılan hedeflere ulaştırıyorsa ", o takdirde geçerlidir ve doğrudur.

Pragmatist görüş hakikati; yaşanan bir hayat ve bu hayat içinde bizi başarıya ulaştıran, bizi tatmin eden, faydalı sonuçlar çıkartmamızı  kolaylaştıran "pratik bir sonuç" olarak ele alır.

Sonuç:  Her üç tip felsefi görüşü kısaca özetleyecek olursak:

a)  Rationalist Görüş (Kıta Felsefesi) :                                                                                        

Bilgilerimizin kaynağı akıldır. Akıl da ilahi bir kaynağa sahiptir. Akıl prensiplerimiz doğuştan gelmektedir. Akıl Prensipleri gibi "Allah'a, Sonsuzluğa, Kemale" ait fikirlerimiz doğuşla beraber gelmişlerdir.

b)  Empirist Görüş (Ada Felsefesi)  :

İngiltere'de gelişen bu düşünce sistemine göre bilgilerimiz deneyden gelir. Deneyleri edinmemizde, duyu organlarının da rolü vardır. Duyu organlarının bildirdiklerini akıl almamazlık edemez.  O bakımdan akıl pasiftir.  Zihin prensipleri, eşya nizamında gördüğümüz bağlılıklar vb. hep birer zihin alışkanlığı, birer çağrışımdan ibarettirler.

c)  Pragmatist Görüş (Amerikan Felsefesi) :

Bilgilerimiz yaşanan hayatla ilgilidir. Bilginin konusu olan hakikati de hayati oluş ve hayatta, tatbikatta elverişliliği bakımından ele almalıdır. Günlük hayatla ilgili olmayan bir bilgiye ve onun konusu olan hakikate ne bilgi, ne de hakikat gözü ile bakılmaz.

 

 

Füsun  Kankat

                                             

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder