23 Nisan 2012 Pazartesi

HAYAL..İSYAN..AŞK...

HAYAL..İSYAN..AŞK.

Değerli  keman sanatçımız Özcan Ulucan ve  piyanist Özgür Aydın’ın  16 Nisan Pazartesi akşamı  Süreyya Operası’nda  verdikleri konseri  izlememiş olanlar ne yazık ki hayatlarında hiç şeftali yememiş bir insan gibi fevkalade keyif veren bir tattan mahrum kaldılar bu bahar akşamında...

Doğan Hızlan’dan çaldım bu benzetmeyi. Bir zamanlar bir yazısında demişti ki; “—Julio  Cortazar ‘ı bugüne kadar hiç okumamış bir insan, hayatında hiç şeftali yememiş bir insan gibidir.”  O ferahlatıcı keyif veren ve  dirilten tattan mahrum kalmış demektir.  İşte bu akşam öyle bir keyif yaşadık galiba !

Schubert’in Fantasie, Opus Posth. 159, D 934 sayılı eseri;  Hayal olarak en muhteşeminden yorumlandı. Ardından  J. Brahms’ın  Op. 120 Fa Minör  Viyola Piyano Sonatı;  İsyan başlığı altında,        ve de  son eser  Ludwig van Beethoven’dan  meşhur  “Kreutzer “ Sonatı    Op.47 La Majör  sonat ta ;    Aşk başlığı altında muhtemelen...  Bu son sonatı dinlerken şunu düşündüm. Kim bilir kaçıncı defa dinleyişim,  insan her seferinde bu kadar zevkle dinler !   İşte KLASİK  budur.  Nedir Klasik ?  Klasiğin klasik bir tanımını yapmak lazım. KLASİK :  Bir sanat akımının belirli bir noktadan  gelişerek  en yüksek seviyeye ulaşması,  örnek oluşturması ve kendinden sonra da  taklit edilmesidir.

Klasik olan hiçbir zaman güzelliğinden ve değerinden  kaybetmez.  Beethoven,  hakikaten bambaşka !

Birçok ardılı taklit etmemişler mi ?  Berlin’de yaşayan sayısız ödül sahibi, mesleğini en iyi icra edebileceği  altın çağındaki piyanist Özgür Aydın  önce Schubert’in  sonatında sonra da  Beetoven’ın “Kreutzer” Sonatında  herkesi büyüledi.  En son keyif kahvesi  olarak da Schubert’in  “Serenad”ını sundular ki  son noktayı koydular.   Nadir güzel konserlerden biriydi. Önümüzde  Ulucan’lar oturuyorlardı.   Piyanist Birsen Ulucan, kemancı  Aysen  Ulucan, anneleri, teyzeleri vs.  Kalkarken   Aysen Ulucan ve annelerini tebrik ettim ve beğenilerimi ilettim. Ne kadar iftihar ediyor olmalıydı böyle bir keman virtüozu oğlu olduğuna değil mi?  Bir de üstelik Özcan değerli annesinin fevkalade anlamlı bir şiirini okudu,  ikinci bölümde.  Ulucanlar’ın adetidir; mutlaka her konserlerinde bir şiir okurlar ya doğdukları topraklardan( Bulgaristan), ya da annelerinin şiirlerinden.  Konsere  bir sıcaklık katar.   Annelerinin yerinde olmak isterdim diye geçirdim içimden.  Tebrik etmek için yanına gittiğimde pek de kendinde olmadığını gördüm.   Aysen Ulucan  çocuk gibi şefkatle ilgileniyordu annesiyle.  O güzelliğin pek farkında değildi.  Galiba o melun hastalık onu da bulmuştu ne yazık ki.    Anlamsız bir ifadeyle etrafına bakıyordu.  Hayatın cilvesi işte. Hayat insanı şaşırtan çelişkilerle dolu...Üç tane  altın evlat , salon alkış kıyamet  ve  o farkında değil olup bitenin.  Düşüncelere daldım.         Bir konser gecesi de  şeftali tadında  sona erdi.   Biz yine  araba ve park yeri gibi hantal  bir meseleden uzak ahenkli bir şekilde yürüyerek evimize döndük. 

 

Füsun  Kankat

 



__________ ESET NOD32 Antivirus tarafından sağlanan bilgiler, virüs imza veritabanı sürümü: 7079 (20120423) __________

İleti ESET NOD32 Antivirus tarafından denetlendi.

http://www.nod32.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder