23 Nisan 2012 Pazartesi

İRGE SEZER VOCALS AND ENSEMBLE

      İRGE  SEZER  VOCALS  and  ENSEMBLE

Bugün yani  8 Nisan Pazar akşamı,  Moda’daki  İngiliz Presbiteryan Kilisesi’nde bir Paskalya Konseri’ne katıldım. Çok zengin içerikli iki buçuk saat süren bir konserdi. G. F. Handel’in dinsel temalı eserleri ile başlayan konser daha sonra  bütün  tarihsel dönemlerden örneklerle sürüp gitti.

Birbirinden değerli güzel sesler ve enstrümanlarla çok değişik ve çok hoş bir müzik şöleni oldu. Handel’in  Rinaldo Operası’ndan  Lascia ch’io Pianga aryasını  Bilgesu Görüm  isminde genç bir ses, yorumladı  ve bizleri şaşırttı. Çok güzel bir ses.  A. Dvorak’ın  Humoresque’ini  Birce Turgut isimli çok genç bir kemancı  piyano eşliğinde çaldı.

Herzaman etkilendiğim  Rahmaninof’un   5no.lu  prelude’ünü  çalan Emre Erçetin’i hararetle alkışladık.  Bas bariton Emre Sezer’in  Albinoni ‘Adagio’su  etkileyiciydi.

Mendelsohn,  Schumann, H.Purcell, M.De Falla  ve diğerleri derken iki buçuk saat huşu içinde aktı gitti. Manuel De Falla’nın bir parçasını klarnetle çaldı Arda Serindağ.  İşte bu müthiş güzel  ve heyecan vericiydi.  Özetle her ses rengini ve her enstrümanı dinlemiş  olduk  neredeyse.  Piyano, keman, gitar, kopuz,  klarinet, viyolonsel...  İbranice Mezmurlar’ı  dinlerken  kopuz çalındı. Kopuz aynı  bağlama gibi, bağlamanın küçüğü, fakat sesi daha farklı  Orta Asya ezgilerini hatırlatıyor. Zaman zaman  birlikte çaldılar ikili veya üçlü , bazen ayrıldılar, en sonunda  hepsi bir arada 1-İsa’nın Doğumu 2-İsa’nın Peygamberliği  3-İsa’nın Çarmıha Gerilişi 4-İsa’nın Dirilişi  tüm ensemble tarafından seslendirildi. İşte o sırada insanlar bir fotoğraf  çekme coşkusuna kapıldılar.  Özellikle  yanımda oturan genç kemancı  Birce Turgut’un  annesi. Ona yerimi verdim, kızını daha rahat çekebilsin diye.           

All  Saints  Kilisesi,  daha doğrusu kiliseciği bana Gökçeada’yı anımsattı. Bir yaz günü adanın yerlisi Rumlarla birlikte Pazar ayinine katılmıştım. Çok duygulanmıştım.  Pazar sabahı erken bir saatte köy meydanında Barba Yorgo’nun  yerinde açık havada yenen kahvaltıdan sonra  hemen yakındaki kiliseye Pazar duasına girdik.  Köy meydanında çayımızı içerken  tertemiz giyinmiş insanlar gayet vakur ve sakin önümüzden geçiyorlardı. Halleri ve vücut dilleri bana ister istemez  Angelopoulos’un  ‘Ağlayan Çayır’ filmini aklıma düşürdü.  Sabahları çıktıklarında meydana; ---Kalimera!... Kalimera! Diyerek birbirlerine  yürüyorlardı.            

Biz de kendi  kasabamızın şapelinde  yaradana  ve onun elçisine övgüler ve müzik dinledik. Aynı köydeki gibi  yürüyerek  evimize döndük.  Arabamızın acaba  D3 demi yoksa  H19 damı park edilmiş olduğuna kafa yormadan,  labirentten kendimizi kasarak çıkmaya uğraşmadan  babadan kalma usulünce evimize  yürümek suretiyle döndük...

Füsun  Kankat

 



__________ ESET NOD32 Antivirus tarafından sağlanan bilgiler, virüs imza veritabanı sürümü: 7079 (20120423) __________

İleti ESET NOD32 Antivirus tarafından denetlendi.

http://www.nod32.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder