LYDİALI GÜZEL ARAKNE’Yİ TANIRMISINIZ ?
Lydia’lı güzel bir kız olan Arakne, Batı Anadolu’muzun marifetli mi marifetli bir genç kızı idi. Oya yapmakta, gergef işlemekte, ince harikulade nakışlarda ve örmelerde üstüne yoktu. Arada sırada Nympha’lar, su perileri ormanlardan, su başlarından ayrılarak onun sanatını seyre gelirlerdi.
Bir gün ona sordular: “Bu kadar güzel sanatı, bu kadar güzel gergef işlemeyi sana Zeka Tanrıçası Athena mı öğretti ?” Arakne de: “Kim benimle boy ölçüşebilir? Ben bu işte herkesi hatta Athena’yı bile geride bırakırım !” diye karşılık verdi.
Athena, bütün bunları işitmişti. İhtiyar bir kadın kılığına girerek Arakne’nin yanına geldi. Bitkin ve yorgun vücudunu, bir bastona dayamış olduğu halde bembeyaz saçlarını göstererek: “Kızım ihtiyarlık insana yalnız keder ve üzüntü getirmez, tecrübe de getirir. Öğütlerimi yabana atma, evet sen sanatında çok ileri gitmiş olabilirsin, bütün genç kızları ve fanileri geçebilirsin, ama bir Tanrıça’nın kudreti, sanatı her şeyin üstündedir.Kendini o kadar büyük görme.” dedi. “Ben gurura kapılmıyorum, kendimi büyük görmüyorum, ben hakikati söylüyorum. İsterse Athena gelsin, ben onunla da yarışmaya girerim” diye karşılık verir güzel Arakne. “ İşte o geldi” diyerek Zeka İlahesi Athena, ihtiyar şeklinden çıktı. Kendi ilahi kılığına girdi. Bunun üzerine her ikisi de yan yana oturarak, gergef işlemeye koyuldular. ATHENA, OLYMPOS DAĞINI ve TANRILARI İŞLEDİ. Mağrur Lidya’lı güzel Tanrıların aşk maceralarından sahneler işliyordu. İki işleme bitince Athena, Arakne’nin el işinde hiçbir kusur bulamadı. Onun el işi çok güzel ve mükemmel işlenmişti. Buna büsbütün kızdı ve onu kıskandı. Kızın işlediği parçayı aldı buruşturdu, yırttı ve attı. Bu hakaretten çok müteessir olan Arakne, kendini asmak istedi. Fakat Athena, ona acıdı ve talihini değiştirdi. “_Sen ölmeyeceksin, yaşayacaksın, fakat benimle boy ölçüşmeye kalktığın için hayatın her zaman ağ üstünde asılı olarak geçecektir.” _dedi ve onu örümcek yaptı.
Evlerimizde gördüğümüz mahçup ve sessiz örümceğin güzel bir kız olduğunu düşünmek, ne kadar kalbe dokunur ? Dikkat edilirse o, çirkinliğini bile göstermemek için bakımsız kuytu köşeleri arar.
Titiz kadınlar onun düşmanıdır. Belki onlar da örümcek hanımın sabrını, hamaratlığını, Athena gibi çekemiyorlar da onun için ona düşman kesilmişlerdir. Zavallı zaten talihsizdir. Güzel bir kız iken biçimsiz bir böcek olmuştur. Ona dokunmayınız, hiç olmazsa gergefini işleyerek avunsun, üzüntüsünü unutsun.
İşte böyleee. Demek ki doğruluğu, erdemi, zekası, adaleti ile nam salmış Athena’nın Ulu Baş Tanrı Zeus’un oğlu Athena’nın bile zaafları varmış. Antik Yunan zaten “insanı” hayatın merkezine koymuş ve Tanrıları da insanlaştırmış. Tanrılar, tıpkı insanlar gibi Olympos Dağının tepesindeki saraylarında oturuyorlar, aşık olup evleniyorlar, ihanet ediyorlar, kıskanıyorlar, iyilik, kötülük, savaş, kutlama, şölen, ziyafet vs. hepsi fazlasıyla yaşanıyor...
Edremit Körfezi’ni huşu içinde seyre dalarken Zeus Altarı’nın yanıbaşında çam kokusunu içime çekerken, Assos’un günbatımında serin sularına atlarken tanrıçaların fısıltılarını hep duymuşumdur.
Güzelim canım Ege’m yok bir benzerin !...
Füsun Kankat
__________ ESET NOD32 Antivirus tarafından sağlanan bilgiler, virüs imza veritabanı sürümü: 7078 (20120423) __________
İleti ESET NOD32 Antivirus tarafından denetlendi.
http://www.nod32.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder